<!--
span.MsoFootnoteReference
{vertical-align:super}
xYrd. Doç. Dr. Süleyman UYAR
İŞLETME YÖNETİMİ TARAFINDAN YAPILABİLECEK HİLELER VE KORUNMA YÖNTEMLERİ
İşletmelerin karşı karşıya kaldığı en büyük sorunlardan birisi muhasebe siteminde yaşanan hata ve hilelerdir. Hata ve hile birbirinden farklı kavramlardır. Hata, bilmeden yapılan yanlışlık anlamındadır. Hile ise “kasti” olarak yapılan başka bir anlatımla bilerek yapılan yanlışlıktır. İşletmede üst yönetim, çalışanlar, satıcılar ve müşteriler tarafından hile yapılabilir. Ancak, yapılan araştırmalar işletmelerin büyük çoğunluğunda özellikle üst yönetimde görevli kişiler tarafından hileler yapıldığını ve bu yapılan hilelerin diğer gruplar tarafından yapılan hilelerden daha fazla büyüklüğe sahip olduğunu göstermektedir.
İşletme yönetimi genelde işletmenin finansal tabloları üzerinde değişiklik yaparak hile yapabilir. Burada işletme yönetimi ya işletmenin finansal durumu olduğundan iyi gösterilmeye çalışılır ya da işletmenin finansal durumu daha kötü göstermeyi amaçlar. Bu duruma bilançonun maskelenmesi denmektedir. Orta büyüklükteki işletmelerde genelde işletmenin karı daha az gösterilmek istenir. Bundaki amaç daha az vergi ve kar payı ödemektir.
İşletmeler büyükçe hileler, daha çok işletmenin finansal durumunun olduğundan daha iyi gösterilmeye çalışılması konusunda ortaya çıkmaktadır. İşletme yönetiminin bu yolu seçmesinin nedeni; finansal performansın daha iyi olması nedeniyle kazanılacak ikramiye ve primlerdir. Ayrıca bazı muhasebe uygulamalarında üst yönetimin karar mekanizmasında yer alması ve mevcut iç kontrol sisteminin yetersiz kalması hile olaylarının sayısını arttırmaktadır.
İşletme yönetimi tarafından yapılabilecek hileler aşağıda özetlenmiştir:
- Kayıt dışı işlemler,
- Belge sahtekarlığı,
- Henüz gerçekleşmemiş bir işlemi gelir olarak kaydetmek,
- Uydurma hesaplar, sahte işlemlerle gelir unsuru yaratmak,
- Arızi işlemlerle bir kerelik gelir yaratmak,
- Zamanında önce veya sonra kayıt, dönemsellik kavramından sapmak, ilgili dönemin gelir ve giderini sonraki döneme aktarmak veya sonraki döneme ait gelir ve gider unsurlarını ilgili döneme aktarmak.
- Satış yolsuzlukları,
- Alış yolsuzlukları,
- İşletme giderlerini yükseltme,
- Özel giderleri işletmeye aktarma,
- Değerleme hileleri,
- Arızi gelirleri gizleme.
Bir işletmede aşağıdaki işlemlerin yoğun olarak yaşanması işletme yönetimi tarafından hile yapıldığı kanaati uyandırabilir:
- Dönem sonlarında yakın tarihlerde yüksek karlı, olağan olmayan işlemler,
- Borç ve alacak yapısında, faizlerinde ve tahsilat yapısında sorunlar,
- İşletme hakkında dava ve inceleme açılması,
- Yöneticilerin ahlaki ve finansal sorunlar (Kumar, borç, yüz karartıcı işler, dürüst olmamak) yaşaması,
- İzin kullanımına dikkat etmeyen yöneticiler,
- İşletmenin kurumsal yapının (iç denetim, iç kontrol, kurumsal kültür) olmaması,
- Riskli sektörlerde faaliyet göstermek,
- İlişkili taraflarla yapılan işlemlerde yoğunluk,
- İşletmenin çeşitli kesimlerle sürekli sorun yaşaması (denetçiler, kamu kurumları, kamu),
- Çok sayıda farklı banka ile çalışmak.
İşletme yönetimi tarafından yapılan hileleri ortaya çıkarabilmek için her işletmenin uygun bir iç kontrol ve denetim mekanizmasına sahip olması gerekir. İç kontrol sistemi işletme yönetimi tarafından kararlarının uygulamaya geçirebilmesinde uygulanan temel ilkeler, yöntemler ve düzenlemelerden meydana gelen bir sistemdir.
İç kontrol sisteminin amacı:
- İşletmede varlıkların korunması ve verimliliğin artırılması,
- Yönetim politikalarına uyumun arttırılması,
- Tüm iş ve işlemlerin düzenli yürütülmesi,
- İşletmede verimliliğin sağlanması,
- Mevzuata uygunluğun sağlanması,
- Hata, hile ve usulsüzlüklerin tespiti ve önlenmesi,
- Muhasebe kayıtlarının doğruluğunun ve güvenilirliğinin sağlanması,
- Mali Tabloların zamanında hazırlanmasıdır.
İşletme bünyesinde oluşturulacak uygun bir iç kontrol sisteminin görevlerin ayrımı, yetkilendirme, belgeleme ve muhasebe kayıt düzeni, fiziksel kontroller ve bağımsız mutabakat gibi temel ilkelere sahip olması gerekir.
Bu bağlamda yapılması gereken işlemler şunlar olabilir:
- İyi bir örgüt planıyla her bir faaliyetin alt faaliyete ayrılmalı ve her bir alt faaliyetinde farklı kişilere verilerek karşılıklı kontrol ortamı oluşturulmalı,
- Her türlü mali olayın kayda alınmasını ve dolayısıyla sorumlulukları da tespite olanak veren bir belge düzeni oluşturulmalı,
- Herkesin sorumluluğunu ve bir işlemin nasıl sonuçlandırılacağını belirleyen belge düzeni, yönetmelikler, özellikle muhasebe yönetmeliği oluşturulmalı,
- Sık sık fiili durum-kaydi durum karşılaştırması, mutabakat yapılmalıdır,
- İç denetim birimi oluşturulmalıdır,
- Diğer bir seçenek işletmenin dış denetime tabi olmasıdır. Bu süreçte dış denetim firmalarından hizmet alınabilir. Yeni Türk Ticaret Kanunu ile dış denetim kapsamının genişletilmesi yerinde bir uygulama olabilir,
- Son yıllarda uygulama alanı genişleyen denetim komitesi uygulaması yaygınlaştırılabilir.